Deprem Nedenli Göçün “Kent Kimliği Üzerine Etkileri” Çalıştayının Özet Raporu Yayımlandı

Deprem Nedenli Göçün “Kent Kimliği Üzerine Etkileri” Çalıştayının Özet Raporu Yayımlandı

Deprem Nedenli Göçün “Kent Kimliği Üzerine Etkileri” Çalıştayının Özet Raporu Yayımlandı

Malatya Kent Konseyi koordinasyonunda, Malatya Valiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi, İnönü Üniversitesi ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Deprem Nedenli Göçün Malatya İline Etkileri” çalıştaylar dizisinin beşincisi olan “Deprem Nedenli Göçün Kent Kimliği Üzerine Etkileri” başlıklı oturumun özet raporu yayımlandı.  Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Hasan Batar, Kent Konseyi Genel Kurul ve Yürütme Kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştayda, depremin ardından kentin kimliğinde yaşanan değişimler ve bu sürecin toplumsal etkileri çok boyutlu olarak ele alındı.

Kimlik Erozyonu ve Toplumsal Dönüşüm Vurgusu

Raporun ilk bölümünde, Malatya’nın uzun yıllardır süregelen kimlik sorunlarının, 6 Şubat depremleriyle birlikte daha derin bir boyut kazandığına dikkat çekildi. Eğitimli ve nitelikli insan gücünün göç etmesi, toplumsal dokuda yozlaşma, aidiyet duygusunun zayıflaması ve kentlilik bilincinin gerilemesi öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.  Katılımcılar, özellikle kadınların, gençlerin ve engelli bireylerin deprem sonrası yaşadığı zorlukların, kent kimliğinin kapsayıcılığını zedelediğini; yerel basın ve sosyal medyada Malatya’nın sürekli yıkıntı görüntüleriyle temsil edilmesinin de kent aidiyetini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Kent PeyZajı, Su Kaynakları ve Kentsel Yaşam Kalitesi

Raporun ikinci bölümünde, Malatya’nın yeniden yapılaşma sürecinde ekolojik, kültürel ve sosyal peyzajın bir bütün olarak ele alınması gerektiği vurgulandı.

Katılımcılar, “peyzajın yalnızca süsleme değil, kentin dış mekân kültürünün bir bütünü” olduğu görüşünde birleşti.  Kentteki su kaynaklarının yanlış kullanımına, TOKİ projelerinde yerel katılımın eksikliğine ve kadınların güvenlik kaygılarına dikkat çekildi. Yeşil alan stratejisi, su-peyzaj entegrasyonu, kırsal hafızanın korunması ve Genç Kent Gözlemcileri programının hayata geçirilmesi, kentsel kimliği güçlendirecek öneriler arasında öne çıktı.

Kültürel Mirasın Korunması: “Onar-Yeniden İşlevlendir” Yaklaşımı

Depremle birlikte Malatya’nın geleneksel dokusunun ve tarihsel belleğini temsil eden yapıların büyük ölçüde zarar gördüğü belirtilen raporda, tarihi yapıların korunması, kültürel belleğin canlandırılması ve kolektif kimliğin yeniden inşası temel öncelikler arasında gösterildi.

Bu kapsamda;

•          “Malatya Kültürel Bellek Haritası” hazırlanması,

•          Mahalle hikâye atölyeleri ve kültür temelli mahalle festivalleri düzenlenmesi,

•          Kültürel Miras ve Kimlik İzleme Kurulu kurulması,

•          Kültürel Onarım Planı hazırlanması,

•          Zanaatkâr-çırak destek programları ve Malatya Hafıza Rotası gibi projelerin hayata geçirilmesi önerildi.

Ayrıca, Malatya’nın özgün mimari kimliğini yansıtan tasarım rehberlerinin yeni konut alanlarında uygulanması gerektiği vurgulandı.

Göç ve Yabancılaşma: Aidiyetin Yeniden İnşası

Raporun son bölümünde, deprem sonrası yaşanan göç hareketliliğinin, kent kültürüne yabancılaşma ve aidiyet kaybı yarattığı belirtildi. Katılımcılar, ekonomik zorluklara rağmen birçok Malatyalının memleketinde kalma kararlılığının, duygusal aidiyetin gücünü gösterdiğini ifade etti. Kentteki artan iletişim eksikliğine dikkat çekilen raporda, bu durumun sadece bireysel değil, kurumsal bir yabancılaşma biçimi haline geldiği belirtildi.

Öne Çıkan Çözüm Önerileri

•          Yeni konut bölgelerinde mahalle kimliğini ve dayanışma kültürünü güçlendirecek ortak avlular ve topluluk merkezleri oluşturulmalı.

•          Yerel halk, göçmenler ve gençlerin birlikte üreteceği topluluk temelli kültür projeleri desteklenmeli.

•          Kent Konseyi, belediye, üniversite ve sivil toplum kuruluşları arasında düzenli iletişim mekanizmaları kurulmalı.

•          Kültürel etkileşim programları (yemek festivalleri, hikâye günleri, belgesel çalışmaları) yaygınlaştırılmalı.

•          Yeniden yapılanma süreci sadece teknik değil, ahlaki bir sorumluluk olarak ele alınmalı.

“Deprem Nedenli Göçün Kent Kimliği Üzerine Etkileri” çalıştayı, Malatya’nın geleceğine dair stratejik vizyonun, kültürel mirasın korunması, sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi ve aidiyetin yeniden inşası ekseninde şekillendirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.  Malatya Kent Konseyi, çalıştay çıktılarının kurumsal karar süreçlerine dahil edilmesi ve raporun uygulamaya dönüşmesi için ilgili kurumlarla koordinasyon çalışmalarını sürdürecek.

Galeri

;